Öğrenme Güçlükleri

Öğrenme güçlüğü, her yaştaki çocuğun zeka düzeyi ile gösterdiği beceriler arasında, anlamlı bir fark olması durumudur. Bu farkın isteklendirme, eğitim ortamı gibi çevresel koşullardan ya da görme veya işitme engeli, depresyon, kaygı gibi kişisel ikincil hastalıklarda kaynaklanmaması gerekmektedir.

Öğrenme ile ilgili sorunlar spastisite gibi görünen bir özür değildir. Aşikar bulguları olmadığı için çocuğun zorluğunu aile ya da öğretmen anlamakta güçlük çekebilir, onu ‘tembel’, ‘isteksiz’ olarak nitelendirebilir. Oysa çocuğun ihtiyaçlarını ya da düşündüklerini ifade edememesi, işittiği ya da gördüğünü yorumlayamaması, çevreden aldığı uyaranları süzememesi, dikkatini yoğunlaştırılamaması, okumaya çalışması ancak harfleri ya da rakamları anlamdıramaması gibi içinde bulunduğu zorluklar, doğru sorular sorulmazsa fark edilemez.

Öğrenme güçlükleri beyin hücreleri arasındaki işleyiş ile ilgili aksaklıklar sonucu oluşur. Sorunun kaynaklandığı beyin bölgesi ile ilişkili olarak değişik alanlarda güçlükler oluşur: Dili anlama ya da kullanmada, okuma, konuşma, yazma, matematik işlemi yapma başlıca zorluk olan alanlarıdır. Bir çocukta birden fazla alanda güçlük olabilir. Çünkü bir alandaki yeti eksikliği bu alanla ilgili diğer üst akademik becerileri de etkiler. Bu çocuklar ortalama ya da ortalamanın üzerinde zeka düzeyindedirler. Ancak okul başarısı bu zeka düzeyinden beklenenin altındadır. Çocuğun günlük işleri planlama becerisi de etkilenir. Ödev yapmak savaş dönüşür. Erken tanı ve tedavi yapılmazsa etkileri yaşam boyu sürebilir.

Öğrenme güçlüğü nadir değildir; okul çağındaki çocukların %5-10’unda saptanmaktadır. 3 ana başlık altında incelenir:

1-Gelişimsel konuşma ve dil bozuklukları

2-Akademik beceri bozuklukları

3-Diğerleri

Gelişimsel Konuşma Ve Dil Bozuklukları:

En erken bulgu veren öğrenme güçlüğüdür. Konuşma seslerini üretmek, konuşulan dili iletişim amaçlı kullanmak veya başkalarının ne dediğini anlamakta zorluk vardır. 3 alt gurubu vardır:

1-Eklemleme bozukluğu: Bazı sesleri çıkarmakta ya da konuşma hızını kontrol etmekte yaşıtlarının gerisindedirler. ‘kitap’ yerine ‘titap’ derler, ‘ç’, ‘p’ gibi sesleri çıkaramazlar. Sekiz yaş altında çocukların %10’unda vardır. Eğitim ile düzelir.

2-Alıcı dil bozukluğu: İşitme sorunları olmamasına rağmen bazı emirleri almazlar. Dikkat etmiyor gibidirler. İşittikleri sesleri anlamlandırmakta güçlükleri vardır.

3-İfade edici dil bozuklukları: Doğru kelimeyi bulmakta, isteklerini ifade etmekte zorlukları vardır. Gösterilen bir cismin adı sorulduğunda söyleyemez ama cismin adı verilerek resimde göstermesi istendiğinde bunu başarır.

Tüm bu dil bozuklukları aynı çocukta farklı düzeylerde bir arada bulunabilir.

Akademik Beceri Bozuklukları:

Okulda akademik beceri gerektiren alanlarda yaşıtlarının arkasında çocuklardır. Başlıca 3 alanda güçlük vardır.

1-Okuma

2-Yazma

3-Aritmetik

Okuma Güçlüğü (Disleksi):

Okuma güçlüğü nedir?

İlkokul çağındaki çocukların %2-8’ni oluşturur. Okuma güçlüğü olan bir çocukta aşağıdaki belirtiler vardır:

1-Yazıdaki kelimeleri doğru ve akıcı olarak okuyamaz.

2-Kelimeleri seslendiremez ya da seslerin şifresini, özellikle harf sırasını çözümleyemez.

3-Aşina olmadığı kelimeleri konuşurken kullanmasına karşın yazılı haliyle çözümlemekte zorlanır.

4-Seslerin farkındalığı ve ayırt edilmesi etkilenmiştir.

5-Okuduğu metni anlaması ile dinlediğini anlaması arasında büyük bir fark vardır

6-Bildiği kelimeleri hatırlamakta zorluk çeker

7-Kısa süreli bellek, matematik, faaliyete yoğunlaşma, kişisel organizasyon ve sıralama alanlarında zorluklar da olabilir.

Okuma güçlüğü tamamen biyolojik kaynaklı bir sorun olup motivasyon eksikliği, duygusal bozukluklar, olanakların kısıtlı olması gibi nedenlerden kaynaklanmaz.

Okuma güçlüğü nasıl oluşur?

Gelişimsel nörobiyolojik bir bozukluktur. Ailevi yönü kuvvetli olmakla beraber çevresel faktörler de kolaylaştırabilir.

Nedeni henüz bilinmemektedir. Beyinde bazı yapısal anomaliler ile beraberdir. Sağlıklı kişilerde işitme ve konuşma merkezlerinin bulunduğu temporal lobunun planum temporale bölümü karşı beyin yarısına göre daha büyüktür. Okuma güçlüğüsi olan kişilerde ise fizyolojik olan bu asimetri kaybolmuştur. Ayrıca sol temporal lob, beyincik ve iki taraflı temporo-parieto-oksipital bileşke, frontal (ön beyin ) lob ve bazı olgularda tüm beyin ve gri cevherde azalma saptanmıştır. Bu bulgular, bilginin işlemlenmesinde bir aksaklık olduğunu desteklemektedir.

Okuma güçlüğü sık mıdır?

Toplumun %4-5’inde değişik düzeylerde okuma güçlüğü vardır. Erkek kız oranı eşittir.

Okuma güçlüğü ne zaman fark edilir?

Kelimelerin ve bazen de simgelerin kullanımında güçlük ilk bulgudur. Kelimelerin içinden sesleri ayırt etmekte zorluk olduğundan %60 kişide fonolojik sorun yani seslerin telafuzunda bozukluk vardır.

İlkokula başlandığında okuma güçlüğü ile birlikte yazma ve seslendirme hataları belirginleşir.

Okuma güçlüğü tamamen düzelir mi?

Hayır. Ancak uzmanlaşmış eğitimcilerin yardımıyla okuma güçlüğünün etkileri azaltılır.

Beyinde okuma güçlüğüne neden olan anomali yanında görsel, uzamsal ve yan düşünme gibi adeta telafi edici yeteneklerin fazlaca geliştiği ve bunlar ile öğrenmenin sürdürüldüğü düşünülmektedir.

Okuma güçlüğü gelecekte meslek seçimini kısıtlayıcı mıdır?

Hayır. Her dislektik bireyin zayıf ve güçlü olduğu alanlar vardır. Matematik, sanat, tasarımcılık gibi alanlarda çok başarılı olabilirler. Önemli olan kişinin güçlüğünün erken saptanıp doğru eğitimi alması ve bireysel yeteneklerinin ortaya konmasıdır.

Çocuğuma okuma güçlüğü tanısı konursa ne yapmalıyım?

Amaç çocuğu eğitimi süresince olabildiğince iyi desteklemek ve bunu da okul içinde yapmaktır. Bilmeniz gereken, çocuğunuzun güçlüğü olan alanda haftada 1-3 saatlik özel eğitim ile desteklenerek normal sınıfında başarılı olacağıdır.

Bu aşamada size düşen çocuğunuzun güçlüğü nedeniyle sarsılan özgüvenini tazelemektir. Bu sorunun kendisinin bir hatası olmadığı, güçlü olduğu alanların olduğu konusunda ikna edin. Özel eğitimle üstesinden gelebileceğini belirtin. Ev ödevlerini destek olun ancak siz yapmayın. Okul dışı faaliyet ve hobilere yönlendirin.

Hangi Önlemler Alınabilir?

1-Okuma faaliyeti için sessiz bir alan sağlayın

2-Büyük puntolu ve satırlar arası geniş boşluklar olan kitapları tercih edin

3-Teybe kaydedilmiş kitapları tercih edin

4-Değişik duysal öğretme metodları kullanın

5-Hatırda tutmak için mantıksal bağlantılar tercih edin

Yazma Güçlüğü

Yazma esnasında pek çok beyin bölgesi işleve katılır. Sözlük, dil bilgisi, el becerisi ve bellek ile ilgili bölgeler arasında işbirliği tam ve doğru olmalıdır. İfade edici dil bozukluğu ya da okuma güçlüğü olan bir çocukta yazma ile ilgili sorunlar da olacaktır.

Aritmetik Güçlüğü

Aritmetik becerisi için sayı ve simgeleri bilmek, çarpım tablosunu hatırlamak, fark ve toplam gibi soyut kavramları bilmek gerekir. Sayılar ve temel kavramlarla ilgili güçlükler küçük sınıflarda belirirken, muhakeme ile ilgili sorunlar daha ileri sınıflarda ortaya çıkar.

Öğrenme Güçlüğü Neden Olur?

Kesin neden ya da nedenlerini bilmememize rağmen olayın gelişimsel bozukluklardan, yani gebelik döneminden kaynaklandığı yönünde kanıtlar vardır. Sinir hücrelerinin oluşumu, beynin dış tabakası olan gri cevhere göçü ve bağlantıların yoğun olarak kurulduğu bu dönemdeki sorunlar beynin karmaşık işlevleri için önem kazanmaktadır.

Genetik faktörlerin bu oluşumlarda etkili olduğu düşünülmektedir. Ailesel geçiş doğrusal olmasa da bu konuda pek çok veri vardır. Babada yazma güçlüğü varsa çocuğunda dil bozukluğu olabilmektedir. Bazı genleri öğrenme güçlükleri ile ilişkilendirme çalışmaları devam etmektedir.

Gebelikte sigara, alkol ve bağımlılık yapıcı ilaçların kullanımı, ağır metaller ve kanser ilaçları kullanımının öğrenme güçlüğü ile ilişkilendirilmektedir.

Öğrenme Güçlüğü Tedavi Edilebilir mi?

Pek çoğu tamamen düzelmemekle beraber eğitim, ilaç ve psikolojik danışmanlık hizmetleri sorun ile baş etmek için çok önemlidir. Sadece konuşmadaki güçlükler (ifade edici dil geriliği gibi) olgunlaşma ile düzelebilmektedir.

Çocuğun zorluk alan ya da alanları belirlendikten sonra hedef, bu alanlara yönelik özelleşmiş bir eğitimdir. Özel eğitim uzmanlarınca sağlanan bireysel eğitim programları, deneyimli okul öğretmenleri ile sınıf ortamında da sürdürülürse yararlı olur.

Çocuğun dikkat bozukluğu varsa akademik beceri gerektiren çalışma saatlerinde ilaç tedavisi kullanılır (bkz. Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu-tedavisi). Epilepsi varsa nöbet kontrolü sağlanmalıdır.

Ayrıca aile ve çocuğun zorluk ile baş edebilmesi için psikolojik destek alması yararlı olacaktır.